“Özgür Zaman: Çocukların Sessiz Gelişim Alanı”

Okulların kapanmasına sayılı günler kalmışken birçok ailede aynı soru yankılanıyor: “Çocuğum bu uzun tatili nasıl geçirecek?” Yıl boyunca yoğun ders temposu, ödevler, sınavlar ve etkinliklerle geçen günlerin ardından çocuklar için gelen bu özgür zaman dilimi, aslında sadece bir “ara” değil; gelişimin devam ettiği bir dönemdir.
Bu zamanı etkili biçimde değerlendirmek, sadece çeşitli kurslara yazılmak ya da etkinliklerle dolu bir takvim oluşturmak anlamına gelmez. Aksine özgür zaman; çocuğun kendi hızında büyüdüğü, tercihlerine yön verdiği, sıkıldığı, hayal kurduğu, dinlendiği ve kendi kendini tanıdığı bir alandır. Bu alanı desteklemek için önce bazı temel öncelikleri ve gereksinimleri fark etmek gerekir:
Öncelikler Neler Olmalı?
Dinlenme Hakkı: Tatilin ilk gereksinimi durmaktır. Okul yılı boyunca yorulan çocuklar için ilk hedef; zihinsel, duygusal ve bedensel olarak dinlenmek olmalıdır. Sabahları geç kalkmak ya da öğleden sonra sessizce kitap okumak, gelişimi baltalamaz; aksine destekler.
Zamanı Sahiplenme: Çocuğun bazı zaman dilimlerini kendi isteğiyle doldurmasına izin vermek, içsel motivasyonunu ve karar verme becerilerini besler. Sürekli yapılandırılmış programlarla geçirilen bir yaz, aslında özgürlüğü değil, sadece okuldan farklı bir tür yoğunluğu getirir.
Yaratıcılığa Alan Açma: Boş zaman sıkıcı görünebilir ama bu boşluklar yaratıcılığın en verimli zemini olabilir. Çocuk kendi oyunlarını kurduğunda, bir şeyler üretmek istediğinde ya da sadece hayal kurduğunda zihinsel gelişimi derinleşir. Her anı etkinlikle doldurmak, bu olanakları ortadan kaldırabilir.
Gerçek Bağ Kurma: Aileyle geçirilen zamanın niteliği, süresinden daha önemlidir. Birlikte yürüyüş yapmak, yemek hazırlamak ya da masa oyunu oynamak, çocuğun hem aidiyet duygusunu güçlendirir hem de duygusal gereksinimlerini karşılar.
Peki ya İhtiyaçlar?
Güvenli Serbestlik: Çocuklar, özgürlük ister ama tamamen serbest bırakıldıklarında kaygı da yaşayabilirler. Sınırlarla desteklenmiş bir özgürlük, hem güven hem gelişim sunar.
Seçilme Hissi: Tatil planları yapılırken çocuğun fikirlerinin sorulması ve dikkate alınması, ona değerli olduğunu hissettirir. Bu da iş birliği duygusunu artırır.
Öz Düzenleme Fırsatları: Zamanını nasıl yöneteceğini deneme şansı verilmezse çocuk, bu beceriyi nasıl kazanabilir? Tatil, sorumluluk paylaşımı için de güzel bir ortamdır: Evde bir iş üstlenmek, kendi odasından sorumlu olmak gibi günlük görevler çocuklara hem aidiyet hissi hem de planlama becerisi kazandırır. Öncelik belirleme ve hedefe odaklanma gibi öz düzenleme becerilerini destekler. Ayrıca çocukların kendi günlük rutinlerini oluşturmasına rehberlik etmek, iç disiplin kazanmalarına katkı sağlar. Bu süreçte zaman zaman hata yapmalarına alan tanımak, öğrenmenin doğal bir parçası olarak görülmelidir.
Sonuç olarak, özgür zaman çocuklar için bir “bekleme süreci” değil; kendi potansiyellerini denedikleri, kendileriyle tanıştıkları ve büyümeye devam ettikleri bir dönemdir. Bu süreci onlar adına “verimli” hâle getirmek değil, onların bu zamanı anlamlı kılmalarına alan açmak en değerli rehberliktir.