Gençlerde Sağlıksız Beslenme: Dijital Obezite

İnternet ve sosyal ağların kullanımı gençlerimizin yaşamını oldukça etkilemektedir. Teknolojiye bağlılık, gençlerin ruh ve beden sağlıkları üzerinde ciddi etkiler yaratmaktadır. Güvenli web.org’un Şubat 2024 araştırma verilerine göre; gençlerin internet kullanımının günde ortalama 8 saat ve sosyal medyada geçirdikleri zamanın ise en az 3 saate ulaşmış olduğu saptanmıştır. Kullanım sıklığına bağlı olarak, gençlerde dijital oyun bağımlılığının %35, internet bağımlılığının %31, sosyal medya bağımlılığının lise düzeyinde %50 düzeyinde olduğu görülmektedir. Gençlerin maruz kaldıkları dijital içerik yoğunluğunun her geçen gün artması ve teknolojiyle ilişkilerinde kontrolün kaybedilmesi “dijital obezite” olarak adlandırılan yeni bir kavramı ortaya çıkarmaktadır.
Dijital obezite; zihinsel ve bedensel ruhsal sağlığını bozacak ölçüde, aşırı dağınık, birbiriyle bağlantısı olmayan bilgi, içerik ve bildirim almaktır. Bazı kaynaklara göre günde 240 dakika Tweet, Facebook, Youtube, Whatsup, Netflix gibi yeni medya ortamlarında bulunmak veya içerik tüketmek dijital obezitenin işaretleri olarak değerlendirilmektedir. Sosyal medyadaki bilgiler obez insanların bedenlerindeki yağ tabakası gibi beyni sarmakta ve işlemesini zorlaştırmaktadır. Bir anlamda fast food’un insan bedenine verdiği zararı, sağlıksız bir zihinsel besin olarak insan beynine vermekte ve zihin şişmanlığına yol açmaktadır. Bu nedenle uzmanlara göre, gençlerimizin, dijital dünya ile ilişkilerini bilinçli bir biçimde kontrol edememeleri hâlinde fiziksel sağlıkları, psikolojik iyi olma hâlleri, mutlulukları ve gündelik yaşantıları olumsuz etkilenebilmektedir.
Bu kapsamda, fiziksel ve zihinsel yorgunluğun giderilmesi yönünde yapılan araştırmalar çeşitli çözüm önerileri sunmaktadır. Gençlerimizi teknoloji kullanımından uzun bir süre uzak tutmak çok zor olsa bile, dönemsel olarak uygulayabilecekleri dijital diyet (detoks) uygulamaları, daha fazla sosyalleşmelerini ve ilişki kurmalarını sağlayan, rahatlatıcı alternatif etkinliklerde bulunmaları, zihinsel olarak rahatlama ve yorgunluğun giderilmesi açısından yararlı olabilmektedir. Dijital aygıtlar karşısında geçirdikleri zaman diliminin kısıtlanarak ya da periyodlar halinde düzenlenerek kontrol altına alınması da çözüm önerileri arasında yer almaktadır. Teknolojik olarak bağımlı hale gelmemek için bir denge yakalamak son derece önem taşımaktadır. “Daha azı en iyi” düşüncesiyle dijital tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi önem taşımaktadır.